Hidronefroz

Çocuklarda hidronefroz sorunu nedir?

Çocuklarda böbreğin pelvis denilen idrar toplama odacığının normalden fazla genişlemesi, genellikle idrar toplama odacığı ile idrar kanalı arasındaki darlığa bağlı olarak gelişmektedir. Bu durum genel olarak hidronefroz adıyla anılmaktadır.

Tanı genellikle, gebeliğin ilk aylarından itibaren konabilir. Pelvis bölgesinde genişlemenin derecesi belirli sınıflamalarla kategorize edilmiştir.

Anne karnındaki bebekte, bu tür bir sorun varsa kadın doğum hekimi (perinatolog olması tercih edilir) ve ilgili bir çocuk üroloğunun (ya da çocuk cerrahının) ultrason altında sorunu birlikte değerlendirmeleri gerekmektedir.

Bu değerlendirmenin başlıca yararları şöylece sıralanabilir:

  1. Darlık nedeniyle idrar toplama odacığının çapı ne oranda artmıştır?
  2. Sorun çift böbrekte mi yoksa tek böbrekte midir? Tek böbrekteyse hangi böbrektedir?
  3. İdrar kanalı ve idrar torbasında ek bir sorun gözlenmekte midir?
  4. Böbreğin esas dokusu (parenkim) yeterli kalınlıkta mıdır? Yoksa zarar görüp incelmiş midir?
  5. Bebeğin içinde bulunduğu rahim içi sıvı (amnios sıvısı) düzeyinde bir azalma mevcut mudur?

Bu tür durumlarda anne karnındaki bebeğin belirli aralıklarla izlenmesinde yarar ve gereklilik vardır. Son yıllarda edinilen deneyimler ışığında genellikle anne karnında yapılan girişimlerden ve bebeğin erken doğurtulmasından kaçınılmaktadır.

Bebek doğunca neler yapılmalıdır?

Bebek doğduktan 5-7 gün kadar sonra mutlaka, idrar yollarını araştıran detaylı bir ultrason çekilmelidir. Bu ultrasonda böbreğin pelvis denilen idrar toplama odacığının ve ona bağlı kaliks denen küçük baloncuk gibi alanların genişleme derecesi, böbrek dokusunun (parenkim) kalınlığı, idrar kanalının geniş olup olmadığı gibi konular detaylı bir şekilde incelenir.

Genellikle doğumdan 30-45 gün kadar sonra böbreğin hem işlev kapasitesini hem de rahat boşalıp boşalmadığını değerlendiren sintigrafi (MAG-3 dinamik böbrek sintigrafisi) denen bir inceleme de yapılır. Bu sırada böbrek ultrasonu da yinelenir.

Bu tür tıkanıklıkların önemli bir kısmı 1-2 yaş sınırına kadar gerileyebildiği için çoğunlukla cerrahi bir düzeltme gerekmez. Ancak belirli aralıklarla yinelenen ultrason analizleri ile durumun ilerleyip ilerlemediği, böbreğin bu tıkanıklıktan olumsuz olarak etkilenip etkilenmediği iyice araştırmalıdır. Olumsuzluk anlamında ilerleme saptanan durumlarda, yani:

  1. İdrar toplama odacığı ve kaliks yapılarının genişlemeye devam ettiği hallerde
  2. Börek dokusunda incelme gözlendiği durumlarda
  3. Böbrek dokusunun bazı özelliklerinin, doku kıvamının olumsuz yönde değişmesi halinde
  4. İdrar yolu infeksiyonları oluşuyorsa
  5. Böbrek işlevinde belirli düzeyde bir azalma saptanıyorsa

erken cerrahi girişim gerekebilir. Erken girişim bu tür olguların %25-30 kadarında gerekli olabilmektedir.

Cerrahi girişim gerektiğinde nasıl bir işlem yapılmaktadır?

Cerrahi girişim gereken durumlarda genellikle iki seçenek bulunmaktadır

  1. Açık yöntemle ameliyat
  2. Kapalı yöntemle (laparoskopik ya da robotik cerrahi ile)

Ameliyatın esası, aşırı genişlemiş bölümün çıkartılması ve idrar kanalı ile böbreğin idrar toplama odacığı arasında geniş bir ağızlaştırma oluşturulması, böylelikle idrar akımının rahatlatılması ve böbreğin basınçtan kurtarılmasının sağlanmasıdır. Genellikle ameliyat sırasında böbrek ile idrar kanalı arasındaki idrar akımını rahatlatacak, vücuda zararı olmayan bir minik silikon tüp (JJ kateter diye isimlendirilir) de konulmaktadır. Bu tüp ameliyattan 4-6 hafta kadar sonra pipiden ya da kızlarda idrar deliğinden sokulan minik bir aletle, kısa bir uyuma süresi içinde çekip çıkarılmaktadır.

Açık girişimlerde bel bölgesinden 2.5-3 cm lik minik bir kesi ile işlem yapılmaktadır. Girişim genellikle 1.5-2 saati geçmez. Hastanede kalış süresi 1-2 gün kadardır.

Laparoskopik ve robotik girişimlerde işlem süresi yaklaşık olarak açık girişim süresinin iki katı kadardır. Ancak kalem çapında aletlerin giriş delikleri dışında başka bir ek ameliyat yarasının olmaması gibi bir avantaj da mevcuttur.

Ameliyat sonrası izlem nasıl yapılır?

Genellikle ameliyat sonrası ilk hafta içinde bir ultrason çekimi istenmektedir.

JJ kateterin çıkarılmasından 1-3 ay kadar sonra ikinci bir ultrason ve böbrek sintigrafisi yapılması gerekmektedir. Bu analizlerde sorun olmadığı saptandığında, geç dönemde, hekimin isteyeceği son bir ultrasondan sonra takiplere son verilebilir ya da takip araları açılabilir.

Bu alanda yapılacak ameliyatlar, genellikle böbreğin o an için sahip olduğu fonksiyonu korumaya yöneliktir. Böbreği tamamen hasarsız hale döndürmek olası değildir. Zira böbrek dokusu yitirdiği hücreleri tekrar yerine koyamamaktadır. Bu nedenle cerrahi girişim gerektiğinde gecikilmeksizin hareket etmek önemlidir!


Böbreğin idrar toplama odacığı ile idrar kanalı arasındaki darlık ve böbrek içindeki odacığın aşırı genişlemesi ve böbrek dokusunun incelmesi


Dar bölgenin çıkarılıp geniş bir ağızlaşmanın yapılması